- kök
- Íis.1. (植物的)根; 根茎, 地下茎; 块根: Her ağaç kökünden kurur. 成́ 树从根上枯, 家从家中败。2. 底部, 根部; diş \kökü 牙根 nasırın \kökü 鸡眼的根部3. (从根、茎挖出的植物的)颗: üç \kök maydanoz 3棵欧芹 Beş kök çam aldım. 我买了5棵松树。4. 转́ 基础, 根本: İşi kökünden temizlemeli. 必须从根本上解决问题。İkincisinde şehir kökünden sarsılmıştı. 第二次, 城市受到剧烈震动。5. 转́ 祖先, 先辈; 根源: \kökü belli olaylar 来龙去脉清楚的事件 O ailenin kökü belli değil. 那个家庭的祖辈无从查考。6. 转́ (某人对某地的)情感, 情结7. 语́ 词根, 根词: Yaptırmak kelimesinde kök, yap - bölümüdür. Yaptırmak 这个词的词根是 yap-。Yorgun sözcüğünün kökü yor - bölümüdür. Yorgun 的词根是 -yor.8. 数́ 根数́ : \kök işareti 根号◇ -e \kök salmak 1) 扎根, 变得根深蒂固: Benliğe kök salan gönül bağlarını kim tarif edebilir? 谁能说出深藏自己内心的情感?Burası sanki onun ebediyete kök saldığı yerdi. 这儿好象就是他最后的归宿地。 2) 稳定, 稳固; 转́ 站住脚跟, 打稳基础 \kök sökmek 转́ 办棘手的事, 处理难题 -e \kök söktürmek 转́ 刁难, 出难题: Bu iki problem bana kök söktürdü. 这两件事给我出了难题。-in \kökü kazınmak 转́ 被根除, 被彻底消灭: Anarşi ve terörün kökü kazındı. 无政府主义和恐怖主义已被连根铲除。\kökü kurumak 灭绝: Kekliklerin kökü kuruyormuş da ondan. 也正因为如此, 这些松鸡正在灭绝。\kökünde büyümek 土生土长 \kökünden budamak 转́ 连根铲除; 彻底解决; 赶尽杀绝 -i \kökünden kazımak 转́ 连根铲除; 彻底解决; 赶尽杀绝: Bunu kökünden kazımak için elden geleni yapardım. 我就会竭尽全力地铲除这种东西。\kökünden kesip atmak 连根铲除; 彻底解决 \köküne kıran girmek 灭绝 \köküne kibrit suyu 该死的, 见鬼去, 去死吧: Bu lâfların da, bu milleti soyup soğana çevirenlerin de köküne kibrit suyu. 你的这些胡说八道也都是这些窃国大盗说的, 都见鬼去吧!\köküne kibrit suyu dökmek 转́ 连根铲除; 彻底解决; 赶尽杀绝 \kökünü kazımak 转́ 连根铲除; 彻底解决; 赶尽杀绝: Bizimkilerin de amacı aynı / doğan güneşle birlikte kökünüzü kazıyıp / yer yüzünde bırakmamk izinizi. 我们的目标是一致的 / 同升起的太阳一起将你们铲除 / 不让你们在地球上留下一点痕迹。-in \kökünü kurutmak 转́ 连根铲除; 彻底解决; 赶尽杀绝, 使灭绝II波́ is. 旧́ 乐́ 弦轴
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.